TÜİK’in 2023 Biyoteknoloji İstatistiklerine Göre Türkiye’deki Girişimlerin Durumu
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı biyoteknoloji istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye’de biyoteknoloji kullanan veya bu alanda AR-GE faaliyetleri yürüten girişim sayısı 687’ye yükseldi. Bu rakam, 2020 yılında 499 olarak kaydedilmişti.
Çalışan Sayısına Göre Girişimlerin Dağılımı
Bu alandaki girişimlerin çalışan sayısına göre incelendiğinde, 1-9 çalışanı olan 490 girişim, 10-49 çalışanı olan 101 girişim, 50-249 çalışanı olan 54 girişim ve 250 ve üzeri çalışanı olan 42 girişim olduğu görüldü.
En Fazla Kullanılan Teknik: DNA/RNA
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin en fazla kullandığı teknik “DNA/RNA” oldu. Bu tekniği 326 girişim kullanırken, onu 256 girişim ile “süreç biyoteknolojisi” ve 190 girişim ile “proteinler ve diğer moleküller” takip etti.
Biyoteknoloji Uygulamaları ve Çalışma Alanları
Biyoteknoloji uygulamaları incelendiğinde, girişimlerin %39,7’sinin insan sağlığına, %29,7’sinin tarımsal biyoteknolojiye ve %24,3’ünün spesifik olmayan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik çalışmalar yürüttüğü saptandı.
Patent ve AR-GE Harcamalarına İlişkin Rakamlar
Geçen yıl biyoteknoloji alanında patent başvurusu yapan girişim sayısı 167’ye yükselirken, tescil edilen biyoteknoloji patenti sayısı 130 oldu. Girişimlerin 2023’te gerçekleştirdiği AR-GE harcamaları ise 2 milyar 493 milyon lira olarak kaydedildi.
Engeller ve Ticarileşme Süreci
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlere göre, AR-GE faaliyetlerinin önündeki en büyük engel “sermayeye erişim” iken, biyoteknoloji ürünlerinin ticarileşmesinin önündeki engeller arasında “uluslararası piyasalara erişim” ve “dağıtım ve pazarlama kanallarının eksikliği” ön plana çıktı.
Bu istatistikler, Türkiye’deki biyoteknoloji sektörünün geldiği noktayı gözler önüne seriyor.